Güney Asya’nın evleri yakılmış, vatanlarından kovulmuş ve unutulmuş biçare insanları: Arakanlı müslümanlar!.. Myanmar’ın güney batısında İngilizlerin işgaline kadar 325 yıl bağımsız bir devlet olarak mevcudiyetini sürdüren Arakanlı müslümanlar son 50 yıl içinde tarihin az şahit olduğu baskı ve zulümlere maruz kalmaktadır. Bu biçare insanlara karşı sistematik olarak soykırım yapılmaktadır. Şimdilerde, yüzyıllardır yaşadıkları kendi yurtlarının yabancıları oldular. Başta vatandaşlıkları olmak üzere hiç bir insani hakları olmayan bu insanlar baskı ve zulümlerden dolayı komşu ülkelere sığınmak için akın akın göç etmektedirler. Ne var ki, en çok sığınmak istedikleri Bangladeş’te kapılarını kapatınca bu insanların çoğunun Naf nehrinde ve okyanustaki umut yolculukları ölümle neticelenmektedir. En acı olan durum ise, bu ölüm yolculuğu sırasında nerede ve ne kadar Arakanlı müslümanın öldüğünü kimse bilmiyor veya bilmek istemiyor.
Bütün bu zor şartlara rağmen açıktan veya gizli olarak komşu ülke Bangladeş ve Tayland’a sığınan yüzbinlerce Arakanlı müslüman var. Bu insanlar işkenceden, zulümden ve ölümden kaçarak komşu ülkelere sığınmakla birlikte kendilerini maalesef, başka bir ölümün kucağında buldular. Buradaki ölümün adı ise, yetersiz beslenme ve sağlıksız barınaklar… Özellikle Bangladeş’in Myanmar sınırındaki bölgelerde kamp denen çer-çöp evlerden oluşan küçük yerleşim yerlerinde on binlerce Arakanlı müslüman yaşamaktadır. Bu kampların hiç bir alt yapısı yoktur. İnsanlar tamamen iç-içe yaşamaktadır. Basit bir yerleşim biriminde bulunması gereken yol, su, elektirik, okul ve hastane gibi hizmet alanları bu yerlerde lüksten daha öte hayal bile edilemeyecek kadar uzaktır. Kamplarda kaç kişi yaşamaktadır ve kaç kişi hayatını kaybetmektedir? Kimse bilemez… Zira bu insanların yeryüzünde herhangi bir coğrafyaya kyıtlı hüviyetleri yoktur.
Değişik coğrafyalarda olsakta, bu insanlarla beraber aynı dünyayı paylaşıyoruz. Bu insanların da insanca yaşama hakkı var. Bu insanların da en az bizim kadar insan hak ve özgürlüklerine sahip olma hakkı var. Bu insanların da en az bizim kadar bu dünyanın niğmetlerinden istifade etme hakkı var.
Hollanda IHH’nın hayırseverleri bu şuurun bilince olarak, yıllardır Arakanlı müslümanlara karşı insani vazifelerini yerine getirmektedir. Her yıl ramazan ve kurban dönemlerinde düzenli olarak yardımlarını ulaştırmaktadır. 2012 yılı kurban programı çerçevesinde 490 hisse kurban kesilerek Arakanlı müslümanlara dağıtıldı. Ayrıca bin aileye, içinde temel gıda maddeleri bulunan gıda paketleri ve içinde elbise ve ev eşyası bulunan yardım paketlerinin dağıtımı yapıldı. Ayrıca Arakanlı mültecilerin bulunduğu kamplar bölgesinde su kuyuları açarak insanlara temiz su imkanı sunuyoruz. Şu ana 30 adet su kuysunun çalışması tammalandı ve 7 adet su kuyusunun çalışması da devam etmektedir.
Bütün dünya unutsa da Hollanda IHH olarak, dünyanın mazlum, mağdur ve ihtiyaç sahibi insanlarını unutmayacağız.