Şu anda dünyanın en mağdur, en sahipsiz ve unutulmuş bölgesi Arakan ve Arakanlı mültecilerin yaşadığı bölgeler desek kesinlikle abartmış olmayız. Yüz binlerce Arakanlı müslüman baskı ve işkencelerden dolayı yaşadığı bölgeden başta Bangladeş olmak üzere komşu ülkelere sığınmak zorunda kalmışlardır. Ne var ki Bangladeş’te bu mültecileri ülkelerine kabul etmiyor ve yakaladıklarını geri gönderiyor. Buna rağmen kaçak yollardan gizli olarak şu ana kadar Bangladaşe gelen Arakanlı mültecilerin sayısı 400 bin’den fazla.

Bangladeş’e gelen Arakanlı mülteciler sadece can güvenliğni sağlamış olmalarına rağmen yaşamaları için gerekli olan yiyecek ve barınakları ise yoktur.  Mülteci kamplarında,  çaput, naylon ve çer-çöplerden yapılmış 15-20 metrekare adına ev denen kulubelerde yaşamaktadırlar. Küçük alanlara on binlerce mülteci yerleşmek zorunda kalmış, insanlar adeta birbirlerinin üstünde yaşamaktadır. Kamplarda altyapı hizmetleri olmadığından temizlik hiç yoktur. Ayrıca insanların ihtiyaçlarını giderecek hiç bir geliri olmadığı gibi, geleceğe dair hiç bir ümitleri de yoktur.  İnanılması çok zor ama maalesef  insanlar adeta ölüme terkedilmiş durumda. Yetersiz beslenme ve hastalıklardan dolayı ölenlerin sayısını kimse bilmemektedir. Zira kamp diye adlandırılan bir çok bölge,  gayr-i resmi olduğu için kimsenin girmesine izin vermiyorlar ve buralarda yaşanan dramları da kimse görmüyor.

Hollanda IHH olarak Bangladeş askerlerinin engellemelerine rağmen, Arakan mültecilerin bulunduğu bölgedeki partner kuruluşumuzun tecrübeleri sayesinde Allah’ın izni ile aldığımız tedbirler neticesinde mültecilerin bulunduğu 6 bölgede 490 hisse kurbanlarımızı kestik ve etlerini Arakanlı mültecilere dağıttık. Dağıtılan bu etlerden binlerce Arakanlı mülteci istifade etti. Ayrıca mültecilerin bulunduğu 2 bölgede toplam 1000 aileye gıda ve eşya yardımı yaptık. Yine bu bölgede açtırmış olduğumuz 34 adet su kuyusunun bir kaç tanesini ziyaret etme imkanı bulduk. Velhasıl Hollanda IHH olarak, Arakanlı mülteciler için verilen yardımları yerine ulaştırarak ancak bir nebze yüreğimizi soğutabildik.

Dünyanın en mağdur ve mazlum coğrafyasına yaptığınız yardımlardan dolayı teşekkür ediyoruz.