8 Kasım 2011

Kurbanlarınız Arakan’da kesildi

2011 yılının kurban çalışmaları çerçevsinde IHH Hollanda ekibi olarak Bangladeş’e doğru kutlu yolculuğa çıktık. Heyecanlıydık..  Çünkü çıkacağımız yolculuk Hollanda’daki kardeşlerimizin kurbanlıklarını uzak diyarlardaki mazlum ve mağdur kardeşlerimize ulaştırmada köprü vazifesini üstlenmektir. Veren el ile alan el arasındaki mesafeyi kapatıyoruz. Bu görev çok farklı ve ulvi bir görev.

Bu yıl kurbanlarımızı Bangladeş’te iki bölgede keseceğiz. Biri Bangladeş’in güney batısında Sathkira bölgesi ve diğeri Bangladeş’in doğusunda Arakanlı mültecilerin yaşadığı Cittagon bölgesi. Ben Arakanlı mültecilerin bulunduğu kamplara gittim. Bu bölgede 4 kamp bulunmakta. Bu kamplarda toplam (resmi olmayan rakamlar) 100.000 mültecinin bulunduğu ve bunların 50.000 nin Birleşmiş Milletler tarafında bakılmakta (kayıtlı multeciler) olduğunu geri kalanının ise hiç bir devlet tarafından bakılmayan grup oldukları söylendi. Kayıt dışı grup mülteciler kelimenin tam anlamıyla kaderlerine terkedilmişler. Ne Bengladeş hukumeti ne Birleşmiş Milleteler ne de geldikleri ülke, yani Burma hükumeti bu insanlara sahip çıkıyor. Bu insanlar temel insani ihtiyaçların tümünden mahrum bırakılmışlar. Sağlık, eğitim, içme suyu gibi temel ihtiyaçlardan tamamen yoksunlar. Bu durumdan en fazla etkilenenler gene çocuklar, yaşlılar ve kadınlar. Bu insanların kamp bölgesini terketmeleri ve yerli halkın arasına karışmaları ve ülkenin hizmetlerinden istifade etmeleri kesinlikle yasak. Bu insanlara yardım sadece IHH gibi gönüllü yardım kuruluşları tarafından yapılmakta. Bu kardeşlerimize yardım ulaştırmak başlı başına rizikolar içermekte. Cünkü kamp bölgesine ulaşmak için köylerden ve kasabalardan geçmek zorundasınız. Bunu farkeden yerli halk; bizde yoksuluz, neden bize yardım etmiyorda oralara yardım taşıyorsunuz diyorlar ve problem çıkarabiliyorlar. Şükür bizim başımıza tatsız bir olay gelmedi.

 Kamp bölgesine yaklaştığımızda uzaklardan yamaçlarda konuşlanmış küme küme yerleşim merkezleri dikkat çekmekte. Mesafe kısaldıkça yamaçlara çamurdan yapılmış yüksekliği takriben bir metre olan, üstü çalılarla ve eski muşamba ile kaplı evler dikkat çekiyor. Kamp yetkililerinden sayin Abdulhak  beyden aldığım bilgiye göre burası takriben 35000 mültecinin bulunduğu sadece bir bölge. Kamp bölgesine ulaştığımızda kurbanlıklarımızın düzenli bir şekilde bağlı olduğunu ve herkesin hazır bir şekilde beni beklediğini gördüm. Kamp sorumlusu dağıtımın kamptaki evlere bizzat gidilerek yapılmasını önerdi. Kesim yerinde dağıtımın izdihama neden olacağını söylemesi üzerine evlere giderek kurban etlerini mağdurlara dağıttık. Dağıtım esnasında Bangladeş parlamentosunda Arakanlı mültecilerin milletvekili sayın Abdurrahman Budy yanımıza gelerek kurban kesim çalışmalarını yerinde tetkik etti. Bir müddet benimle sohbet eden Abdurrahman bey Avrupalı Müslümanların Arakanlı mülteci kardeşlerini bu kurbanda da unutmadıklarını, bundan dolayı çok sevinçli olduklarını ve kendilerine teşekkür ve dualar ettiklerini söyledi. İnşaallah bizleri seneye ramazanda ve kurbanda tekrar aralarında görmek istediklerini dile getirdi.

 Kurban etinin evlere dağıtımı esnasında kamptaki kardeşlerimizin ne kader zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiklerini ve imkansızlıklarını bire bir direkt olarak gördüm. Bu çagda bu şartlarda değil insan, hayvan bile yaşayamaz. Böyle bir hayat insana reva görülemez. HİÇ BİR ŞEY YOK. Çamurun içinde, tavuk kümesinin içinde heder olan ömürler. Burası sadece sözün bittiği yer değil. Ondan da öte, insanlığın bittiği tükendiği, hatta insanlığın HİÇ OLMADIĞI YER.

Karşılaştğım içler acısı manzaralar karşısında insanlığımdan bir daha utanç duydum. Bu kardeşlerimize kimler sahip çıkacak? Cevap açık ve net: IHH Hollanda çatısı altında SİZ ve BİZ.

Kurbanlarınızı bize bağışladınız. Biz gittik kestik ve dağıttık. Onlar ise kabul ettiler ve sizlere bol bol dua ettiler. Uzak diyarlardaki bu kardeşlerimizin duaları hurmetine yüce rabbim hepinize sağlık ve afiyetler nasip etsin. İnfak şuuruna sahip olmak ve veren el  olmak; yarabbim ne kadar güzel ve önemli bir şey. Allah’ım bu şuur, kardeşlik ve dayanışma hassasiyetinden bizleri mahrum bırakmasın. IHH Hollanda ailesi olarak hepiniz  Allaha emanet olunuz.

 Selami Yüksel

Hollanda IHH Yönetim Kurulu Üyesi

Paylaş