Burası Filistin.. Dünyanın en münbit, en verimli, en bereketli toprakları burası…Bu topraklar tarih boyunca kimleri doyurmadı ki..
Yaratıcı tarafından, üzerine yemin edilen kutsal meyvesini, binlerce yıldır cömertçe insanlara sunan zeytin ağaçları artık yok.. Filistin demek, aynı zamanda zeytin ağacı demek oysa.. Filistin zeytin ağacı ile özdeştir, hatta kardeştir. Zeytin ağacı Filistin’in sembolüdür, tarihidir, kimliğidir. Çünkü Musa’dan beri, İsa’dan beri o ağaçlar hep buradadır.
Miracın en yakın tanıklarıdır onlar. Zeytin ağaçları, Filistin’in hafızasıdır.. Her Filistinli’nin babası, babasının babası, onun da babası ve daha yüz kuşak öncesi babasına kadar tüm ceddi, o ağacın ceddi ile akranlık ve yarenlik yapmıştır.
Ve narenciya ağaçları.. Tıpkı zeytin gibi, onlar da, yüzlerce yıldır bu toprakları kendine yurt bilmişler. Ve her biri, tüm lezzetini sergilemek için adeta yarışmışlar birbirleriyle..
Yüzlerce binlerce yıldır süren bu akranlık, bu akrabalık artık son buluıyor..
Barışın simgesi zeytinler, savaşın kurbanları oldular..
Yıllardır, tahrip edilen zeytin ve narenciye ağaçları, Gazze’ya yapılan saldırılarda en büyük darbeyi aldılar..
Gökten bombalar ve yerden buldozerlerle, en az 1 milyon ağaç, İsrail saldırılarında imha edildi. Filistin’in geçim ve yaşam kaynağı, Filistin’in tarihi, Filistin’in hafızası zarar gördü. Bunlar, Filistin’in sembolü haline gelmiş zeytin ağaçları ile narenciye ağaçları ve diğer meyve ağaçlarıydı.
Ayrıca sebze ve tahıl üretilen ziraat alanları, su kuyuları, artezyenler de tahrip edildi. Böylece Filistin halkının yaşam kaynağı, onları ayakta tutan iktisadi güç ortadan kalıdırldı. Zira, Gazze’de sanayi ve diğer üretim faaliyetleri, saldırılar nedeniyle yok denecek kadar az. Böyle bir ortamda hangi sanayıci yatırım yapar ki. Dolayısıyla, Gazze halkının en önemli geçim ve besin kaynağı ziraat. Üstelik, Filistin toprakları verimli ve bereketli topraklar. Diğer iş alanlarının azalmasıyla birlikte nüfusun yüzde 35’lik bir kısmı ziraat sektöründe üretici ve işci olarak yer alıyor. Dolayısıyla zirai faaliyetlerin ekonomiye ve halkın geçimine katkısı çok yüksek oranlarda. Ancak son saldırılardan sonra durum tabi ki böyle değil. Bu tarım ve ziraat alanlarının büyük çoğunluğu yok edildi. Özellikle de her birinin yetişmesi büyük emek ve zahmet isteyen ve onlarca yıl süren zeytin ağaçları ve narenciye bahçelerinin imha edilmesi Gazze ekonomisini derinden sarstı. Tarım ekonomisinin yüzde 46’ından fazlası zarar gördü.
Hollanda IHH olarak, yaşam kaynakları yok edilen insanları yeniden bu kaynaklara kavuşturmak amacıyla her yıl düzenli olarak Gazze’de zeytin ve narenciye fidanları dikiyoruz. 2014 yılında başlatmış olduğumuz kampanya neticesinde toplanan yardımlar ile bugüne kadar toplam 10570 adet zeytin ve narenciye fidan dikimi gerçekleştirdik. Ayrıca fidanların dikimi için gerekli olan makina desteklerini sağladık, sulama için gerekli olan sistemi kurduk. Halihazırda Gazze zeytin ve narenciye fidan projemizden 700 civarında aile istifade etmektedir. Bu güzel proje ile Gazze’nin geleceğine önemli bir yatırım yapmış olduk.
Allah Resulü buyuruyor ki, “Üç şey vardır ki üzüntüyü giderir.: Su, yeşillik ve tebessüm eden bir yüz.”
Eğer, su ve yeşil, Filistin topraklarına yeniden dönerse, oradaki tüm yüzler tebessüm edecek. Böylece üzüntüler de ortadan kalkacak.