Bayram günleri sevinç ve neşe günleridir. Bayramdan önce bütün aile bireylerinde en küçüğünden en yaşlısına kadar tatlı bir telaş başlar. Çocuklar giyecekleri yeni elbiselerin ve çeşit çeşit şeker ve çikolataların hayallerini kurarlar. Ev hanımları misafirlere ikram edecekleri yemek ve tatlıların hazırlanmasının tatlı telaşını yaşarlar. Ev reisleri ziyarete geleceklerin ve ziyarete gidilecek yerlerin planlamasının tatlı telaşı ile meşgul olur. Velhasıl herkeste tatlı bir telaş vardır.
Bayram günleri, kimileri açısından sabahleyin erkenden bayram namazı ile başlar. Ev reisleri ve evin yetişkin çocukları en güzel elbiselerini giyerek, bayram gününün ilk heyecan ve çoşkusunu camide kıldıkları namaz ile yaşarlar. Daha sonra akraba ziyaretleri veya ziyarete gelen akrabalar ile enva-i çeşit yiyecekler ve içecekler ile bayramın çoşkusu gün boyu devam eder. Bayramlarda en çok çocuklar sevinir. Bayramlık kıyafetleri, rengarenk şekerler ve çeşit çeşit çikolatalar hep çocuklar için hazırlanır. Bazen anne ve babalar, çocuklarının daha çok sevinmesi ve eğlenmesi için onları lunaparklara ve eğlence yerlerine götürürler. Kısacası bayramlar daha çok çocuklar için sevinç ve neşe günleridir.
Ancak dünyanın bir çok bölgesinde maalesef bayramlar sevinç ve neşe günleri olamıyor. Savaşların, yokluk ve yoksulluğun acısı bayram günlerinin sevincini yok ediyor. Ve bayram günlerinin birde yetimleri var ki, onların acısı bu günlerde daha çok artıyor. Yokluk içinde olsalar da , ellerinden tutarak camiye gidecekleri bir babanın özlemi onları kahrediyor. Bayram günlerinde ellerini öpecek ve boyunlarına sarılacak bir babalarının olmaması onların acılarını daha çok artırıyor. Ondan dolayı her bayramda yetimlerin boynu bükük ve gözleri yaşlıdır.
Hollanda IHH olarak yetimlere yardım konusunda çeşitli projelerimiz mevcuttur. Halihazırda 14 ülkede 1500 civarında yetime her ay düzenli olarak nakit yardımı yapmaktayız. Ayrıca Ramazan ve Kurban bayramlarında yetimlerimizi ziyaret ederek, onlara bayramlık elbise ve şeker dağıtıyoruz. Yetimlerin de bayramı, bayram gibi yaşaması için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz.
Geçtiğimiz Ramazan ayında, yardım görevlisi arkadaşlarımız dünyanın dört bir yanına dağılarak yoksullara gıda paketlerinin yanında, aynı zamanda 15 ülkede 2718 yetimi bizzat ziyaret ederek onlara bayramlık elbise ve şeker dağıttılar.
Bu ziyaretler kapsamında yarım asırdır savaş halinde olan, savaşların ülkesi Afganistan’da 195 yetimi, dünyanın en yoksul ve en yoğun nüfusa sahip ülkesi Bangladeş’te 195 yetimi, dünyanın en yoksul beşinci ülkesi Çad’da 130 yetimi, dünyanın en büyük Müslüman ülkesi Endonezya’da 75 yetimi, uzun yıllar bağımsızlık mücadelesi veren ve nihayet Temmuz ayında özerklik statüsü alan Filipinler’in Moro bölgesindeki müslümanların yaşadığı bölgde 233 yetimi, dünyanın en mazlum ve mahrum coğrafyası Filistin Gazze bölgesinde 170 yetimi, Batı Afrika’nın en küçük ve yoksul ülkesi Gambiya’da 170 yetimi, Orta Asyanın en fakir ülkesi Kırgızistan’da 150 yetimi, dost ve kardeş ülke Pakistan’da 100 yetimi, son yıllarda iç savaş ve kuraklıkların yaşandığı Somali’de 170 yetimi, Togo’da 75 yetimi, Afrika’nın incisi Nil nehrinin kaynağının bulunduğu Uganda’da 545 yetimi, ilk sefer yardım projeleri yapmaya başladığımız Tanzanya’da 295 yetimi ve son yıllarda aşırı budistler tarafından müslümanlara yönelik saldırıların yapıldığı ve bundan dolayı camilerin ve bir çok müslümanın iş yerlerinin yakıldığı Sri Lanka’da 60 yetimi ziyaret ettik ve onlara bayramlık elbise giydirdik. İstisnasız bu ülkelerdeki yetimlerimizin hepsini kucakladık ve bağrımıza bastık. İstedik ki, bu yetimlerde bayramları bayram gibi yaşasın, bu yetimlerin de göz yaşları dinsin ve hayata tutunsunlar.
Ziyaret ettiğimiz tombul yanaklı, çakır gözlü 8 yaşındaki Afganistanlı yetim Sübhanullah Nazuk Mir’den, zeytin gözlü, kıvırcık saçlı 5 yaşındaki Gazzeli yetim, Diala Mohsen Hasan Al Bashawey’den, sağır ve dilsiz olan masum bakışlı 6 yaşındaki Çad’lı yetim Mukhtar Omar Youssuf’tan ve ziyaret ettiğimiz 2718 yetimden selam ve dualar getirdik. Ne mutlu yetimlerin duasına nail olanlara.
Yetimleri sevindirmek, onları bir nebze olsun gülümsetmek dünyanın en güzel duygusudur. Bu duyguyu ancak yaşayanlar anlar.
