Giriş

Dünyada temiz suya erişim problemi, özellikle düşük gelirli ülkelerde ve kurak bölgelerde büyük bir sorundur. Bu sorun, iklim değişikliği, yoksulluk, altyapı eksikliği ve su kaynaklarının yanlış yönetimi gibi faktörlerle daha da derinleşmektedir.

2024 yılında IHHNL, temiz suya erişim problemi yaşayan 18 ülkede toplam 4.858 adet su kuyusu inşa ederek yaklaşık 1,7 milyon kişiye temiz su sağlama hedefine ulaşmıştır. Bu proje, IHHNL’nin en başarılı yardım projelerinin başında gelmektedir. Her su kuyusu hakkında, konum, kapasite ve maliyet bilgilerini içeren detaylı raporlar hazırlanmış ve bağışçılara sunulmuştur. Su kuyusu projeleri, ülkelerin ihtiyaçları ve zemin koşullarına göre özelleştirilmiş modellerle hayata geçirilmiştir.

Proje Kapsamı ve Detayları

Proje kapsamında, toplam 3.405.540 Euro bütçe kullanılarak, 18 ülkede farklı derinlik ve kapasitede kuyular inşa edilmiştir. Aşağıda ülke bazlı özet bilgiler yer almaktadır:

IHHNL, ayrıca ihtiyaç duyulan ülkelerde okul, ibadethane gibi toplum yaşam bölgelerine elektirikli veya güne enerjisi ile çalışan su sistemleri yaptırmaktadır.

Proje Süreci

1. Planlama ve Uygulama:
   • Ülkelerin temiz suya erişim zorlukları analiz edilmiş ve en acil ihtiyaç duyan bölgeler önceliklendirilmiştir.
   • Zemin koşulları ve altyapıya uygun su kuyusu modelleri tasarlanmıştır.
2. İnşaat ve Teslimat:
   • Bağış toplandıktan sonraki 6 ay içinde kuyular tamamlanmış ve kullanım raporları bağışçılara iletilmiştir.
   • Kuyuların tam kapasite çalışması sağlanmış ve yerel halkın uzun vadeli faydalanması hedeflenmiştir.
3. Şeffaflık ve Raporlama:
   • Her kuyunun konumu, kapasitesi ve maliyetine ilişkin raporlar hazırlanmış; görseller ve videolarla desteklenmiştir.

Başarılar ve Etkiler

• 1,7 milyon kişi temiz suya erişim sağlamıştır.
• Yerel sağlık ve yaşam kalitesi artmış, bulaşıcı hastalık riski azalmıştır.
• Çocuklar ve kadınlar için su taşıma yükü hafifletilerek eğitime ve sosyal hayata katılım teşvik edilmiştir.

Yoksulların temiz suya erişimi için su kuyuları açmanın önemi:

1. Sağlık ve Hijyenin Geliştirilmesi

Temiz suya erişim, özellikle yoksul bölgelerde hastalıkların yayılmasını önlemede kritik bir rol oynar. Kirli su tüketimi, kolera, tifo ve dizanteri gibi su kaynaklı hastalıklara neden olabilir. Temiz su sağlanması, bu tür hastalıkların önlenmesini ve genel sağlık standartlarının yükseltilmesini sağlar.

2. Kadınlar ve Çocuklar Üzerindeki Yükün Hafifletilmesi

Birçok bölgede, kadınlar ve çocuklar su toplamak için uzun mesafeler kat etmek zorunda kalır. Bu durum, çocukların eğitimine ve kadınların üretken faaliyetlerine katılmasına engel olur. Su kuyularının açılması, bu yükü azaltır ve toplumsal gelişime katkıda bulunur.

3. Eğitime Katkı

Çocuklar, su toplama zorunluluğundan kurtulduğunda okula daha düzenli devam edebilir. Ayrıca temiz suya erişim, okullarda hijyenik koşulların iyileştirilmesini sağlayarak eğitim ortamını daha sağlıklı hale getirir.

4. Ekonomik Kalkınma

Temiz suya erişim, tarım ve hayvancılık gibi geçim kaynaklarını doğrudan etkiler. Su kuyuları, mahsul verimliliğini artırır, hayvanların sağlıklı kalmasını sağlar ve kırsal ekonominin güçlenmesine yardımcı olur.

5. Sosyal Adalet ve Eşitlik

Temiz suya erişim bir insan hakkıdır. Su kuyularının açılması, yoksulların temel haklarına erişimini sağlamada önemli bir adımdır. Bu, toplumsal eşitsizlikleri azaltmaya yönelik somut bir çözümdür.

Sonuç

• IHHNL, su kuyusu projeleriyle dünyanın en temel sorunlarından biri olan temiz suya erişim problemine önemli bir çözüm sunmaktadır. Gelecek yıllarda daha fazla ülkeye ulaşılması ve teknolojik inovasyonların projelere entegre edilmesiyle bu etkinin artırılması hedeflenmektedir.
• Su kuyuları açmak, yalnızca su sağlamak değil, aynı zamanda yoksul bölgelerde yaşam koşullarını dönüştüren ve toplumsal kalkınmayı hızlandıran bir adımdır. Bu nedenle, su kuyuları açma projeleri, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada önemli bir araçtır.

Genel Değerlendirme

• Suya Erişimi Olmayan İnsan Sayısı: Dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insan güvenli içme suyu hizmetlerine erişememektedir (2023 verilerine göre).
• En Fazla Risk Altında Olanlar: Çatışma bölgelerinde yaşayanlar, kırsal kesimdeki yoksullar, kadınlar ve çocuklar.

Bu bölgelerde su kıtlığıyla mücadele, altyapı yatırımları, yenilikçi teknolojiler, toplumsal farkındalık ve uluslararası işbirliği gerektirir. Suya erişim, yalnızca bir sağlık meselesi değil, aynı zamanda kalkınma ve insan hakları meselesidir.