30 Aralık 2018

Afganistan Mülteci kamplarında bir yetim… Şah Muhammed

Geçtiǧimiz günlerde Afganistanın Mezar-i Şerif şehirine yakın bir bölgede, kış yardımları için gittiǧim Zabihullah Shahid mülteci kampında neşeli ama bir o kadarda ciddi Şah Muhammed ile karşılaştım.

Bir çok çocuk fazlasıyla balon kapabilme hevesi ile binbir türlü uǧraşlar içindeyken, kendisi çok sakin duruyor ve kendisine verdiǧim o bir tane balondan başka istemiyordu. İlk başta o kadar çocuǧun arasında fark etmedim Şah Muhammedi, ama ilerleyen saatlerde kendisini hissettirmeye başlamıştı.

Daǧıtımlar ve tespitler sırasında yoǧun çalışmalar arasında arada gelip yanıma yanaşıyor, bir gölge gibi yakınımda duruyordu. Bu yakınlıǧı, ilk elimi sımsıkı tutmaya başladıǧı anda fark ettim. O kadar çocuk arasında kampın hangi bölümüne gitsem hep yanımda, hep elimden tutuyordu.

O’na ne sorsam, güzelce cevap verip yanımda dolaşmaya devam ediyordu. O an henüz farkında deǧildim, ama kampa geldiǧim ikinci gün fark ettim.. Sormuş oradaki amcalara yine gelecekmi diye, ve aldıǧı cevapla bir sonraki günü heyecanla beklemiş.

Belki de annesi ve kardeşlerinin düzgün bir çadıra geçtiklerinden dolayı yaşadıkları mutluluk O’nu heyecanlandırmıştı. Belkide bu günlerde sırf su ve ekmek yerine, daǧıtılan gıda paketleri sayesinde başka yemeklerde yiyebileceklerinin sevinci ile heyecanlanıyordu.

Kamp yerine vardıǧımda yanıma koşa koşa gelen çocukların hemen başındaydı. Geldi hemen elimi sımsıkı tuttu ve yanıbaşımdan hiç ayrılmadı. Ben sormasam, hiç sesi de çıkmıyordu ve mutluluǧu gözlerinden belli oluyordu.  Artık bende alışmaya başlamıştım, bir an elimi tutmadıǧında hemen gözüm aramaya başlıyordu Muhammedi. İşlerimizin yoǧunluǧu bittiǧinde arkadaşlardan birisi yanıma geldi ve yavrucaǧızın durumundan bahsetti.

Henüz küçükken babasını kaybetmişti Şah Muhammed. Kendisi tam farkında olmasa da, annesi ve 5 kardeşi ile birlikte çetin bir hayat mücadelesinin ortasında bulmuş kendisini… Köylerini terk etmek zorunda kalan bu aile, bulunduǧumuz kampa gelmiş çok kötü şartlarda ayakta durmaya çalışıyorlardı.

Zaten gördüǧüm durumlardan dolayı buruk olan yüreǧime iyice bir aǧrı saplandı. Hiç göremediǧi sıcak ilgiyi hissediyordu belkide iki gündür Şah Muhammed. Hiç birşey istemiyor, sadece yanımda durup, sıcaklıǧımı hissetmek istiyor, arada başını okşadıǧımda çok büyük mutluluk duyuyordu.

İçinden belki de hep dua ediyordu hiç ayrılmasa, hep yanımızda dursa diye..

Ama malesef programlar tamamlanıp yardımlar teslim edildiǧinde artık ayrılık vakti gelmişti. Henüz haberi yoktu bir daha dönmeyeceǧimden. Arada bir arkadaşları ile oynasa da, O hep çabukça geri gelip aynı yerinde hemen yanıbaşımda duruyor, elimi sımsıkı tutuyordu.

Veda etmeden önce kucaǧıma aldım ve kendisine birkaç tane daha balon verdim. Çok sevinmisti.. Hiç başka balon istememesine raǧmen verdiǧim balonlar onu sevincinden yerinde duramaz hale getirmişti. Ne bilecekti ki sonrasında arabaya binip gideceǧimi..

Kendisine çok çalışkan birisi olması, hiçbir zaman pes etmemesini, ve ileride vatanına ve milletine güzel hizmetler edecek birisi olmasi için daima mücadele etmesini söyledim. O da mutlu ve ciddi bir şekilde kafa sallayarak onaylıyordu.

O anda yanımdaki arkadaşlardan birisi O’na kamptan ayrılacaǧımızı, ve benim artık kampa dönmeyeceǧimi anlattı. O mutlu, o huzurlu çocuǧun gözlerindeki sevinç bir anda gözyaşları ile doluverdi.. Hiçbirşey diyemedi ve kalabalık içinde hıçkıra hıçkıra aǧlamamak için kendisini zor tuttu. Anlamıştı artık kesin ayrılık vaktinin geldiǧini. Sımsıkı sarıldı, yanaklarımdan öptü ve hiç birşey demeden kenara çekilip izledi…

O izledi, ben eridim. Hiç ayrılmak istemedim, ama yapacak birşey yoktu…

Çadır ve diǧer yardımları teslim ettiǧimiz kampta, daha doǧrusu tüm bölgedeki kamplarda çok ama çok fazla yetim vardı. Şah Muhammed, bu yoksullara, neden yardım elimizi uzatmamızın bu kadar önemli olduǧunu o derin duyguları bizzat hissettirerek bana bir daha hatırlattı.

Nice Şah Muhammed’ler sadece bir sıcak ilgiyi, sadece bizler tarafından hatıranılmayı hasretle bekliyor..

Peki ya siz? …   Nice zor durumda yaşayan, geleceǧe bizler gibi bakma lüksü olmayan, sadece bir avuç yardıma bile muhtaç olan mazlum ve yetim kardeşlerimiz için ne yapacaksınız?…

Hollanda IHH olarak, görev sorumluluğumuzun bilinciyle savaşların ülkesi Afganistan’da savaşın çoçuklarına yardım elimizi uzatıyoruz. Bu meyanda 22-25 Aralık 2018 tarihindse Afganistan’nın Belkh bölgesinde Mezar-i Şerif şehrinde Zabihullah Shahid kampında 276 aileye kışlık battaniye ve gıda paketleri yardımı gerçekleştirdik. Ayrıca 60 mülteci aileye kışlık çadır yardımı gerçekleştirdik. Dağıttığımız bu çadırlar sayesinde 60 aile bu yıl kışı bir nebze olsun rahat geçirecektir. Daha bir çok aile derme-çatma ve kış şartlarına uygun olmayan çadırlarda kalıyorlar. Soğuk kış geceleri Onlar için çok zor geçiyor.

Hollanda IHH olarak, Afganistan’daki mültecileri ve diğer ülkelerdeki mültecileri unutmayacağız.

Ayhan Arslantaş

27 aralık 2018

 

Paylaş